31 Ağustos 2017 Perşembe

Bayramda Huzurevi Ziyareti

Nerde o eski bayramlar demek istemiyorum ama bir baksaniza günümüzde bayram tatil demek. Eski bayramlar gibi akraba ziyaretleri, dedelerin evlerindeki o büyük geniş saray gibi sofralar, güzel muhabbetler, özlem gidermeceler kaldi mi?
Bu bayram Istanbulda yari özel bir huzurevini ziyarete gittik evlatlarinin yolunu gözleyen bir dolu ihtiyar gördüm özetle.. Kendileri orda ama akillari evlerinde evlatlarinda kalmis. Almazlar mi bizi evde bir kenarda otururuz zararimiz olur mu diye bize soruyorlar. Heralde bu hayatin en zor sorusu.. Ne denir ki?
Bayramlari bir kenara koyalim buyuklerimize sevgimiz, saygimiz, bagliligimiz kaldi mi bizim? Allah evladin önce hayirlisini, vicdanlisini versin insana. Ne nesiller yetistirmisler ama gelin görün ki yalnızlığa mahkum edilmisler.
Eskiden bir evde bir çok aile kalir bir kişinin maaşıyla geçinirmiş. Şimdi iki kişi yaşıyor ikisi de çalışıyor ama para yetmiyor. Nerde kaldi bu paranin bereketi? Kendini düşünmekten başka şeyi görmeyen bunalımlı bir yeni nesiliz. Kimsenin kimseye faydası yok sözü günümüzde yerini bulmuş.
Saygi sevgi dolu, heyecanlı çocukluğunuzdaki gibi nice bayramlariniz olsun..
Herkese Hayirli Bayramlar..

30 Ağustos 2017 Çarşamba

30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN!

Zafer Bayramı, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Başkomutan Mustafa Kemal Paşa tarafından sonuçlanan Büyük Taarruzu anmak için TC ve KKTC de her yıl 30 Ağustosta kutlanan ulusal bayramdır. Meydan Muharebesinde elde edilen başarıyla Yunan orduları İzmir'den çıkarılmıştır. 30 Ağustos aynı zamanda ülke topraklarının geri alındığı günün temsilidir.

Bu yıl  30 Ağustosta Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan Başkomutanlık Meydan Muharebesinin 95.yilini kutlamaktayiz.

Ne mutlu bana böyle özel bir zafer gününde dünyaya gelmişim. Her yıl Zafer Bayramiyla birlikte ben de doğum günümü kutluyorum. Allah bu milleti bayraksiz vatansiz birakmasin.

Atatürk'ün dediği gibi ; 'Türkiye  Cumhuriyeti Ilelebet Payidar Kalacaktir.'

30 Ağustos Zafer Bayraminiz Kutlu Olsun!

Sevgiyle Kalin..

29 Ağustos 2017 Salı

ZİLHİCCE 7. GÜNÜ

Merhaba,

Zilhicce ayının ilk on günü dünyada günlerin en üstünüdür. Bu ayda yapılan ibadetler diğer günlerde yapılan iyi amellerden daha makbuldür. Peygamberimiz 'Zilhicce'nin ilk on gününde yapılan ibadetler diğer aylarda yapılan amellerden, Allah(cc) nezdinde daha makbuldür.' buyurmuştur.

Zilhicce ayı ayların on ikincisidir ve bu aylarda savaşmanın haram kılındığı ayların ikincisidir. Yıl içindeki en faziletli günler Ramazan ayından sonra Arefe günü, Aşure Günün, Zilhicce ve Muharrem ayının ilk on günleridir. Bu aylar arasında da en kıymetlisi Zilhicce'dir.

Zilhicce ayının yedinci günü öyle bir gündür ki Allah(cc) cehennem kapılarını kapatır. Zilhicce günleri geçmedikçe açmaz. Bir kimse o gün oruçllu olsa Allah(cc) otuz güçlük kapısı kapatır, otuz kolaylık kapısı açar.

Zilhicce ayının 7. 8. 9. günlerinde Tövbe ve Hacet namazı kılınır. Öğle namazı ile ikindi namazı arasında 4 rekat namaz kılınır. Bu namazın her rekatında Fatiha suresi sonrasında 3 kadir suresi 21 ihlas suresi okunur. Her günün orucu bir senelik oruca kılınan namazlar da kadir gecesine denktir.

7. günün dua ve tesbihleri;

Hz. Eyüp'in Duası : 'Rabbi inni messeniyeddurru ve ente erhamürrahimin.'
Manası: 'Ya Rabbi zarar bana dokundu. Sen merhamet edenlerin en merhametlisisin. Bana merhamet eyle yarabbi.'
Ayrıca 7. günü, 'Yasin Suresi el-Hac Ayeti' okunur.
3 tekbir ve 33 defa da : 'Allahümme ğallik lena ebvabel cehim'
Manası: 'Allahım cehennem kapılarını bizim için kapat'

Bu kıymetli günleri ibadetle geçirmeniz dileğiyle..

Sevgiyle Kalın...

28 Ağustos 2017 Pazartesi

Eurovision'a Kim Gitsin?

Geçmiş tecrübelere bakıldığında Türkiye olarak güzel performanslar başarılı parcalar sunduk ancak 5 yıldır Avrupa Yaygın Birliği ülkelerin katılımı doğrultusunda 1956'dan bu yana gerçekleştirilen şarkı yarışmasına katılmıyoruz.

Semiha Yankıyla başlayan Eurovision serüvenimize, 2012'de Can Bonomonun 'Love Me Back' adlı parçasıyla 7.'lik sonrasında 2017 yılına kadar ara verdik.

Eurovisiona katılması doğrultusunda ismi anılan sanatçılarımız Manga, Şebnem Ferah, Aleyna Tilki, Edis, Emre Aydın, Hande Yener, Atiye...vb. Peki sizce kim ülkemizi en güzel temsil edip neticede güzel bir dereceyle bizi onurlandırabilir?

Sertap Erener'in 'Every Way That I Can' şarkısının birinci, Athenanın ve Hadisenin dördüncü, Manga ikinciliğinden de anlaşılacağı üzere Eurovision'da zirveyi zorlayan ülkeler arasındayız. Yarışmaya Aleyna Tilkinin katılması doğrultusunda oyumu kullanıyor ve Türkiye'ye yarışmada başarılar diliyorum.

Sevgiyle Kalın...


25 Ağustos 2017 Cuma

SATIŞA ODAKLANMAK

Merhabalar,

Günümüzde mesleki anlamda önü açık gelecek vaadeden işler arasında 'Satış-Pazarlama' gelmektedir. Dolayısıyla bu sektördeki eğitimler, seminerler, ikna becerileri geliştirme kursları yaygınlaştırılmış durumda. Gerek kendi işinizin patronu olun gerekse özel ya da devlet sektöründe çalışmakta olun öncelikle kendinizi ve işinizi pazarladığınız kadar gündemde olursunuz. Elbette yaptığınız işe ne kadar çaba harcadığınız önemli ancak pazarlama-satış sektöründe diğer yönden kabiliyet de gerektirmektedir.

Sektör incelemesi yapıldığında  muhasebe, insan kaynakları, mühendislik vb.. meslek alanlarında insan faktöründen çok bilgisayarlar, kayıtlar, evraklar ön plandadır. Ancak satış-pazarlama sektöründe öncelik: kişinin kendini geliştirme düzeyidir.

İkna kabiliyetini artırmak için neler yapmalı; 6 yıllık müşteri hizmetleri tecrübemden yola çıkacak olursam karşıdaki kişiyi ikna etmenin birinci yolu 'Frekansı Yakalamak'. Müşterimiz her kesimden olabilir. Siz ne düşünürseniz düşünün aktarmak istediğiniz değil karşıdakinin anladığı kadarsınız dolayısıyla anlayacağı dilden anlatmak en önemli etkendir. 

Müşterinin İhtiyacına Yönelik Olmak; Gelen kişinin talebi ve ihtiyacı olmayan bir yönde satış yapmak için uğraşmak boşa kürek çekmektir. Dolayısıyla önce karşımızdakinin ihtiyacını anlamak ya da ihtiyaç doğurmak gerekir.

Soruya Soruyla Yanıt Verme Tekniği; Sizin köşeye sıkışmanızı engeller ve fikir üretmeniz için zaman kazandırır. Tıkanıp kalan diyaloglarda işinize yarayacak bir yöntemdir.

Pozitif Güleryüzlü Yaklaşım; Müşterimiz ne kadar sinirli ya da yıpratıcı olursa olsun karşısında sabırlı anlayışlı ve güler yüzlü olduğumuz kadar müşterimizi kazanırız. Şirekete olan kızgınlıklarını kişiselleştirmeden size yansıtacak ancak kendi tarafında olduğumuzu hissettiği anda bizlere güvenecektir.

İkna etmek sadece iş değil aile ve özel hayatta da başarılı olmanıza yardımcı olacak bir kabiliyettir.

Sevgiyle Kalın.. 

İktisatçıdan Ekonomiye Bakış

Ekonomiyi uzaktan izlemek mi yoksa katkıda bulunmak mı? Türkiye ekonomisine günümüz koşullarında bakıldığında ekonomiyi etkileyen Suriyelilerin Türkiyedeki durumu, çalışan personelin memnuniyeti, istihtam, büyüme oranı, fazilerin artışı büyük ölçüde etkilemektedir.

Dünya ekonomisinde kişi başına düşen milli geliri en yüksek ülke satın alma gücü paritesine göre Katar. Türkiye ise satın alma gücü paritesine göre kişi başına düşen milli gelirini 2015'e göre artırarak 63. sırada yer almaktadır. Bazı haberler aksi yönde olsa da Türkiye İstatistik Kurumunun milli geliri hesaplama yönteminde değişikliğe gitmesiyle milli gelirde artış görülmektedir.

Uluslararası ilişkilerimize bakarsak değersiz TL'ye rağmen ihracatımız önemli oranda düşüş gösterdi. Faizler yükseldi ve hanehalkının borçluluk oranı arttı. Kur artışından dolayıdır ki otomobil fiyatları da artış gösterdi. Yabancı yatırımcılar siyasi risk dolayısıyla yatırım yapmaya pozitif bakmayacaktırlar.

Bu olumsuz gidişatının halk tarafından gittikçe daha yoğun hissedilmesi doğrultusunda girişata uzmanlar farklı yorumlarda bulunmakta. Dünya Bankası büyüme beklentilerini yükseltirken, Uluslararası Kredi Kuruluşu Moddys kredi notunu negatife çevirmiştir.

22 Ağustos 2017 Salı

Çocuk Olmak

Büyüdükçe daha ağir gelmiyor mu hayat üzerinize. Çocukken her şey neden böylesine güzeldi? Oysa o zamanlar özgür degildik değil mi? Kendi hayatimizi degil ebeveynlerimizin hayatlarini yaşiyorduk. O halde iş özgür olmakta değilmiş.

Baktikça hastalara ağrisiz olmak ne güzel şeydi bildik mi kiymetini hasta olmadan? Anne babamizin hala sağ olması, elimizin ayagımızın tutması, ait oldugumuz bir hayatin bir işimizin olması.. ve daha niceleri. Sahip oldugumuz nimetlerin değerini kaybetmeden anladik mi?

Hayat bize sunulan bir armağandir. Kiymetini bilip güzel yasayabilene.. Fakat sahip olmadiklarimiz icin üzülmeyi tercih edersek elbette cok şey var her zaman da dahasi olacaktir. Oysa gülmek ne büyük nimettir, görebilmek, duyabilmek, uyuyabilmek ve dahasi uyanabilmek. Bir günü daha size hediye etmişse neden mutsuzluk icin sebep arayalim. Hadi sahip olduğumuz güzelliklere bakalim. Çocuk ruhumuzu kaybetmeden sahip olduklarımıza sımsıkı sarılarak, başkalarının ne düşündüğüne zerre kadar önem vermeden, çocuksu heyacanımızı yitirmeden, sürekli merak içinde hayatı keşfe çıkarak, umut dolu, gözlerinizin ışığı hiç sönmeden yaşamanız dileğiyle..

Sevgiyle Kalın..

Sağlık Olsun!

Merhabalar,

Gecenlerde bir sohbet arasinda konumuz insanlarin mutsuzluguna geldi. Neden mutsuzduk? Doyumsuzduk? Cocuklugumuzda bir sekere dunyanin mutlulugunu yasayan biz simdi niye boylesine dipteyiz. Cevap 'daha' kelimesinin literature girmesiyle baslayan doyumsuzluklar.

Ev mi aldik daha guzeli var, daha buyugu var, daha lüksü var! Araba mi aldik daha pahalisi, daha hizlisi, daha gosterislisi var! Bunun sonu yok elbette guzelden daha guzeli yakisiklidan daha yakisiklisi zenginden daha zengini var bu hayatta.

Dolayisiyla yetinmeyi bilmeden mutluluk aramak samanlikta iğne aramak gibi. Siz siz olun mutlulugu dahasinda aramayin. Verilene şükrediyor ve önce saglik istiyorsaniz sizden mutlusu yok yeryüzünde.


Sevgiyle Kalin.

'Güzeller İçinden Bir Seni Seçtim'

Güzel olmak hepimiz için birinci sırada değil mi hadi biraz dürüst olalım.. Aynaya bakınca kusurları görmek istemediğimizdendir ki güzellik uğruna estetik, kozmetik, anti aging kremleri.. için hem zaman hem para harcamıyor muyuz?

Güzel olmak önemli midir? Felsefede güzelliğin göreceliliği hakkında ' insan türüyle karşılaştırıldığında en güzel maymun çirkindir.'(Eflatun), ' Her şey uyum sağladığı amaçla ilişkisi içinde iyi ve güzeldir.'(Xenophon,Memorabilia).. Bunlar gibi bir çok felsefik yaklaşımdan güzelliği tanımladığımızda hiç bu yapay güzelliklere gerek kalmıyor sanki! O halde hadi doğal güzellik yöntemlerine bir göz atalım. Öncelikle makyaj yapmadan doğal güzel olmanın yollarını ele alırsak cilt güzelliği için yoğurt maskeleri, kadını kadın yapan saçlarımızın dolgunluğu ve bakımı, cildi ölü deriden kurtaran peelingler, sivilce ve lekelerden kurtulmak ya da en aza indirgemek için yöntemlere değinelim.

Geçtiğimiz günlerde eski bir arkadaşımın uygulayarak saçlarında net dolgunluk yaşadığı bir sırrı sizlerle paylaşmak istiyorum.. Saç uçlarınıza argan yağı ve saç diplerinize yılan yağı sürerek 3 ya da 4 saat bekleyin. Bunu haftada 1 ya da 2 kez tekrarladığınızda aradaki farkı göreceksiniz.

Cildiniz için güzellik sırlarından biri de yüzünüzü temizleme sütü ile temizledikten sonra sade soda ile yüzünüze makyaj pamuğu yardımıyla yedirin ve cildinizin sodayı emmesini bekleyin göreceksiniz cildinizde parlak ve doğal bir görünüz elde eleceksiniz.

Güne başlarken dayanabildiğiniz kadar soğuk duşla başlayın. Cildinizin daha dinç olmasını teninizin yumuşak ve pürüssüzleşmesini sağlayacaksınız.

Güzel görünmenin başında zinde bir görüntü en önemli sıralarda yer alıyorsa sizin için önerim limonlu su içmek olacak. Hem cilt güzelliğiniz, hem toksinleri atmak hem de fazlalıklardan kurtulmak için bir bardak kaynar suya iki ya da üç dilim liman atarak biraz beklettikten sonra içiniz. Zinde görünmenin diğer sırrı da düzenli uyku uyumak ve tabiki bol su tüketimi.

Gülümsemeyi unutmayın ve kendinize güvenin unutmayın makyaj yapmak araçtır ancak makyajı yapmadıgınızda kendinizi çirkin ve değersiz hissediyorsanız onun arkasına saklanmış maskelenmiş olursunuz. Bu güvensizlik sizin özel hayatınıza hatta duruşunuza bile yansıyacaktır.

Sevgiyle Kalın..









Tükenmişlik Sendromu!

Tükenmeyin,Tüketin..
'Bunalım bunualım bunu alım bunu alayım bunu da alayım bunu al bunu al bunu da bunu da bunu da' derken bir de bakmışsınız alıyorsunuz ama hala bunalımdasınız..Ne yapmalı nasıl yeniden doğmalı?

Hayata tutunmanın en büyük etkeni sevdiğiniz işi yapmak, sevdiğiniz yerde olmak, kendinizi ait hissetmektir. Eğer sevdiğiniz, hayallerinizdeki işi yapmıyorsanız o zaman var olan işinizi sevmeye zevk almaya odaklanın. Etrafınıza baktığınızda işine giderken ayakları geri geri giden, bıkkınlık yaşıyan, işyerine bağlılığınız kaybeden ve motivasyonu düşen bir çok insan görebilirsiniz. Yaptığı işte terfi alamamaktan , patronuyla iş arakadaşlarıyla yıldızı barışmadığından mutsuzluğun dibinde olmaktan psikoloji bozzulur ve bundan özel hayatlar da dersini alır ne yazık ki..

Ayrılmak kaçıp kurtulmak yanlışa götürebilir bu nedenle kişi önecelikle işten kişisel sebeplerle mi yoksa kurumun özelliklerinden dolayı mı bunalım yaşıyor bunun cevabını aramalıdır. Eğer kişisel sebepler ise iş değiştirdiğinizde yine aynı sorunları yanınızda götürmeniz kaçınılmazdır.

Eğer işinizi sevmek ve yeniden başlamak istiyorsanız ne yaptığınızdan çok nasıl yaptığınıza odaklanın. Yapılan iş ne olursa olsun insanoğlunun sonsuz bilgi kapasitesine açık beyin yapısı yeni bir şeyle öğrenmedinde algılarını kapatacaktır. Yeni keşifler yapmak için işi yapış şeklinizde değişiklik yaparak bir yol katedebilirsiniz.
Güçlü yanlarınıza odaklanarak şirketin çıkarlarıyla bütünleşip hem kendinizi tanıma odaklı hem de şirketinize fayda odaklı çalışarak bir taşla iki kuş vurabilirsiniz.
Kenidinizi fark ettirmenin başında zayıf yönlerinizi tanıyıp keşfederek bunları geliştirmek büyük etkenlerden biri olacaktır.
Her anınızı öğrenerek kendinizi eğiterek geçirmeye odaklanın gerekirse bedava kurslardan yararlanın, şirketinizin gönderdiği eğitimlerden maximum fayda sağlayın.

İşinizi severek hayatınızı güzelleştirmeniz dileğiyle...

Sevgiyle Kalın...

YENİLENİN!

Merhaba,

Hayat tekerrürden ibaretse hayatınıza bir yenilik yapmanın zamanı gelmiş demektir. Her gün aynı şeyi yapmaktan sıkıldınız mı? Bunaldınız da bir anlayanınız yok mu? Yoksa siz de mi anlamıyorsunuz kendinizi..

  Bugün de diğer yoldan gidin işinize/okulunuza.. İnsanlara merhaba diyin güler yüzle yaklaşın bakın nasıl her şey pozitif olacak. Bir adım attığınızda karşınızdakinin mutluluğu sizi daha da mutlu edecek. Yalnızlıktan kurtulmanın yolu kalabalıklar içinde olmak değil içinizde zenginlikleri keşfetmektir. Sakin bir günü yakaladığınızda kendinizle başbaşa kalın.. Ne yapmaktan mutlusunuz yaradılışınızda, özünüzde neler besliyorsunuz..Yetenekleriniz neler kendinizi kesfe çıkın. Bu zengin yolda hiç usanmadan yol alın kendinizi keşfedin,sevin,saygı duyun.

  Her şey önce insanın kendinde başlar.. 'Kendine faydası olmayanın kimseye faydası olmaz' diye bir söz vardır bilir misiniz? O halde bugün kendinize bir faydanız olsun. Bugünü de kendiniz için yaşayın. Bırakın başkaları için yaşamayı. Elbette etrafınızda değer verdiğiniz insanlar olacak, fedakarlık yaptığınız, kaybetmekten korktuğunuz.. Zaten onları kendinize vakit ayırdığınız için kaybetmezsiniz de..

Bugün de kendiniz için hissederek nefes alın. Uzun bir yürüyüşe çıkın, kendinizi dinleyin. Bakalım ne isteyeceksiniz..neyi yapmayı özlemişsiniz..bedeniniz vücudunuz ne istiyor..

Nasıl ki evladınızı seviyor onun için uykusuz kalıyor onun için fedakarlık yapıyorsunuz. Ya da okuyorsanız ders çalışmak ve sınavı geçmek için gecelere kadar ders çalışıyor uykusuz kalıyorsunuz değil mi? Hadi bugün de kendiniz için uykusuz kalın, sevdiğiniz kitabı okuyun, sevdiğiniz müziği dinleyin.. kendinizi sevin.. Sevgiyle Kalın..